ZEVAHİR BÖLÜM 1: DİLHUN
ZEVAHİR BÖLÜM 1: DİLHUN İskender Gözyaşlarını tutmanın zorluğunu hissedince ağlamanın ne büyük bir nimet olduğunu düşündü istemsizce. Son taziyeyi aldıktan sonra üzerinde büyük bir yorgunluk vardı artık. Hüzün duyacağını tahmin ederdi daha önceden, ama bu denli tutsak hissetmesi tahmin edebileceği bir şey değildi. Herkes dağıldığında yapacak bir şey gelmedi aklına. Evine dönmeye veya mezarlıktan başka herhangi bir yerde bulunmaya o kadar korkuyordu ki çaresizce tek başına çöktü mezar taşının yanına. Kimse görmesin diye etrafına bakmaya kalmadan ağlamaya başlamıştı bile. Güçsüz görünmekten çok çekinse de o kadardı işte, güçsüz, çaresiz, bitkin, kaybetmiş. Hayatında var olmasından memnun olduğu tek varlığını kaybetmişti, canının bir parçasını, ömrünün geri kalanını, tek arkadaşını, karısını. Pişmanlıklardan başka bir şey düşünemez haldeydi. Onsuz geçen her saniyesine lanet ediyor, onu üzdüğü her an için kendini öldürmek istiyordu. Onsuz geçecek bir hayatı istememesine rağm