REZERVUAR KÖPEKLERİ

REZERVUAR KÖPEKLERİ

Sinema, günümüzde geldiği konum gereği içinde sayısız özgün içerik barındırıyor. Bu içerikler elbette çeşitli yönleriyle birbirlerini etkiliyor fakat bazen bazı yönetmenler çıkıp öylesine basit mantıklar üzerine oturtulmuş öylesine farklı işler çıkartıyor ki artık o içeriklere özgün demek yetersiz kalıyor. İçerik olarak bahsedilen kısımlar senaryo, sinematik ve konunun işleniş tarzı gibi temellendirildiğinde her bir kısmın ayrı ayrı özgün nitelikler taşıması filmin yepyeni bir sinema algısı oluşturmasına olanak sağlıyor. Bütün bunlar göz önüne alındığında tek bir filmle bu algıyı oluşturmak oldukça zor görünse de bunu başaran yönetmenler ve filmler var. Üzerinde konuşmak istediklerim ise; Quentin Tarantino ve Rezervuar Köpekleri.
 Sinemada gerçeklik algısının tiyatrodakinden farksız ilerlediği dönemde, yani gösterilen her şeyin hikâyeye veya verilmek istenen mesaja hizmet etmesinin gerekli olduğu görüşünden sapılmadığı dönemde Quentin Tarantino, Rezervuar Köpekleri’yle anlamsız ve boş diyaloglar, abartılı şiddet sahneleri ve doğrusal ilerlemeyen zaman gibi alışılmışın dışında faktörlerin temel alındığı bir film ortaya çıkardı. Film bir soygun filmiydi. İşinde usta insanlardan oluşan ekibin içine sızan polis memuru sebebiyle başarısız sonuçlanan planı ve sonrasında yaşananları anlatan film, her sahnesinde günlük muhtemel konuşmalara yer veriyor ve tamamıyla abartısız karakterleriyle bu sahneleri o kadar gerçekçi kılıyordu ki izleyici hayatın gerçek akışını asla kaybetmeden filmi takip edebiliyordu. Bu durum sinemada daha önce görülmemiş boyutta bir gerçeklik deneyiminin kapılarını açıyordu.
Gerçeklikten söz etmişken şiddet sahnelerinin kesintisiz ve normalden uzun sahnelerden oluşması, ölümün öncesindeki can çekişme anlarının her aşamasının yüzümüze vura vura işlenmesi gibi yanlarıyla Rezervuar Köpekleri izlenmesi oldukça zor bir film. Filmin ilginç yanlarından biri de bütçe yetersizliğinden dolayı soygun sahnesinin çekilememiş olması. Soygun sahnesinin eksikliğinin diyaloglarla kapatılmaya çalışılmış ve büyük oranda da başarılmış olması yönetmen Quentin Tarantino’yu tebrik etmekten başka alternatif bırakmıyor. Soygun sahnesi olmayan bir soygun filmi olması, abartılı şiddet öğeleri ve alışılmamış diyaloglarıyla Rezervuar Köpekleri, yalnızca özgün değil aynı zamanda da eşsiz bir eser olarak nitelendirilebilir.

Filmin finalini pek anlatmak istemesem de oldukça çarpıcı olduğunu söylemem gerekir. Her yanıyla bu film Quentin Tarantino’nun diğer filmlerine bir hazırlık niteliğinde. Bütün filmleri göz önüne alındığında Tarantino yeni bir algı oluşturmayı başarmış yeni yüzyılın en büyük sinema dâhilerinden biri. Onun bu yolda çektiği ilk film Rezervuar Köpekleri de bu algının en iyi temsilcilerindendir demek aslında eseri en iyi özetleyecek tanım olabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JUDİTH HOLOFERNES’İN KAFASINI KESERKEN

ZEVAHİR BÖLÜM 1: DİLHUN

GUERNICA