GUERNICA

GUERNİCA

  Zamanda yer etmenin ve gelecek nesillerce anılmanın kolay olmadığını söylemek, basit olduğu kadar doğru da bir çıkarımdır. Zamanda yer eden eserlere baktığımızda gördüklerimiz de bu çıkarımı destekler vaziyette. Özellikle üzerinde durmak istediğim eser olan Guernica’nın, ölümsüzlüğünü nereden aldığını anlarsak tarihte yer etmenin nelere mal olduğunu da daha net görebiliriz.
  Eserin sahibini anlamak eseri anlamak için çıkacağımız merdivenin ilk basamaklarını oluşturuyor. Pablo Picasso hakkında konuşmak tek bir eleştiri yazısının tek bir paragrafına sığacak kadar normal ve basit bir iş değil ancak birkaç yönünü hatırlamak şimdilik yeterli olacaktır. Eserlerini ortaya koyarken hep daha gerçek dokunuşlar yapmaya çalışan bir yandan da bu gerçekliği sorgulayıp daha derin anlamlar yakalamayı deneyen ressam, sanatta geldiği olgunluktan mütevellit gerçekliği görünen gerçeklik boyutundan sıyırıp temsile dayalı kübist boyuta taşımıştır. Kübist akımın yaratıcılarından olup özgün ve eleştirel tavrını bu akım doğrultusunda verdiği eserlerle yansıtınca, şüphesiz en iyi kübist ressamlarının da başını çekmektedir. Tam bu noktada Guernica, taşıdığı bu tavır ve değerleri yansıtışı bakımından Picasso’yu anlatabilme niteliği taşıyan yegâne eserdir.
  Yapıldığı döneme odaklandığımızda Guernica, sanatın insanlara ulaşma ve gösterme gücünü kullanarak farkındalık sağlamış bunu yaparken de sansasyonlar yaratmaktan geri durmamıştır. Eserin ismi aslında İspanya’da bir şehirden geliyor. Şehrin özelliği ise İspanya iç savaşı sırasında burada gerçekleştirilen bombardıman. Yapılan hava saldırısı pek çok sivil ölümüne sebep oldu ve bu canice saldırı dünyada büyük yankı uyandırdı. Pablo Picasso, bombardıman gerçekleştiği sırada Paris Dünya Fuarı’nda sergilenmek üzere bir eser için ilham arıyordu. Bombardımanın acımasızlığı dünyaca ünlü ressama ilham oldu ve yaşanan katliam tuvaline yansıdı.
  Guernica, renkleri bakımından ele alındığında renksiz olarak bile nitelendirilebilecek kadar solgun bir tablodur. 3,5 metre yüksekliğinde ve 7,8 metre genişliğinde olan devasa tuvalde baskın olarak siyah ve gri tonları kullanan Picasso, bu seçimiyle savaşın ardında bıraktığı siyahlığı ve küllerin rengini sembolize etmiştir. Koca bir tabloda yer alan başka renk olmaması bir gazete haberi izlenimine yol açtığı gibi aynı oranda yansıttığı cansızlık hissi de sanat yönüyle ne kadar başarılı bir eser olduğunu kanıtlar nitelikte olup günümüzde dahi eserin “En büyük savaş karşıtı resim” olarak anılmasında büyük rol oynamıştır.
  Guernica ve Pablo Picasso hakkında anlatılan en popüler hikâye şöyledir. “Picasso katıldığı bir sergide Alman bir general tarafından sorulan ‘Bu tabloyu siz mi yaptınız?’ sorusuna ‘Hayır, siz yaptınız.’ diyerek cevap vermiştir.” Doğru olduğu düşünülen bu hikâye bize sanatçının ve eserin yalnızca temsil vasfının vurgulanması gerektiğini anlatır. Temsil ettiği değerler bakımından eserin büyüklüğü de onu ölümsüzleştirecek noktaların başında gelir.
  Pablo Picasso’nun Guernica özelinde en büyük başarısı eserin sanat denince akla gelen en bariz özelliği yani toplumu topluma anlatma özelliğini kusursuzca kullanmış oluşudur. Guernica, sayılan bunca kritik dokunuşla doğru zamanda sanat tarihine girme fırsatı yakaladığından memnun, Yaşanan hava saldırısının sebep olduğu yıkımdan da mahzun olarak tarih boyunca hatırlanacaktır.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

JUDİTH HOLOFERNES’İN KAFASINI KESERKEN

ZEVAHİR BÖLÜM 1: DİLHUN